Felaha (Kurtuluşa) Erenler ne demektir?

Kuranı kerimde geçen kurtuluşa erenler le kim kastedilmektedir?Kurtuluşa ermek ne demektir?Felaha ermek ne demektir?
Kurtuluşa erenler, Kur'ân'da felâh, iflah, fevz ve mefâze kavramlarıyla ifade edilmiştir. Yeri zıraat için sürmek, hile yapmak, arzusuna nail olmak anlamındaki "f-l-h" kökünden gelen "iflâh" kelimesi istediğini elde etmek, kurtuluşa ermek, korktuğu şeyden, tasa ve zorluklardan kurtulmak, nimet ve rahatta daimî olmak, âhirette cennete kavuşmak; "fevz" ve "mefâz" bir şeyi elde etmek, şerden kurtulmak demektir. Kur'ân'da kurtuluşa eren kimseler, "müflih" (çoğulu müflihûn), "fâiz" (çoğulu fâizûn) olarak nitelenmişlerdir.

Bir insanın kurtuluşa erebilmesi için en başta mümin olması gerekir. Mümin olmak kurtuluşa ermenin ön şartıdır (Mü'minûn, 23/1; Bakara, 2/3-4; Â'raf, 7/157).

Kur'ân'da "müflihûn" ve "fâizûn" (kurtuluşa erenler) olarak nitelenen insanlar; şirk, küfür ve nifaktan arınan (Â'lâ, 87/14; Şems, 91/9), Allah'a karşı gelmekten sakınan (muttaki) (Bakara, 2/189; Âl-i İmrân, 3/130, 200;), sabırlı (Âl-i İmrân, 3/200), mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda çalışan (Mâide, 5/35; Tevbe, 9/88), Allah'a yaklaşmaya yol arayan (Mâide, 5/35), içki, kumar, şans oyunları ve putlara tapmaktan sakınan (Mâide, 5/90), Allah'ın nimetlerini hatırlayan, nimetleri verenin Allah olduğunu bilen (Â'râf, 7/69), Allah'ı çok zikreden (Enfal, 8/45; Nur, 24/31), ibadet eden (Hac, 22/77), hayır işleyen (Hac, 22/77), tevbe edip Allah'a yönelen (Nur, 24/31), Allah'ın verdiği rızkı Allah yolunda harcayan (Bakara, 2/4), insanları hayra çağıran (Âl-i İmrân, 3/104), iyiliği emredip kötülüğü men eden (Âl-i İmrân, 3/104; Tevbe, 9/71-72), Peygamberi destekleyen ve dinine yardım eden (Â'râf, 7/157), Kur'ân'a uyan (Â'râf,7/157), Allah'a ve peygamberine itaat eden (Nisâ, 4/13; Tevbe, 9/71-72; Nur, 24/51-52), Allah'tan korkan (Â'râf, 7/157), güzel amelleri en iyi bir şekilde yapan (muhsin) (Lokman, 31/3-5), lağviyattan (dünya ve âhirette işe yaramayan, İslâm'ın hoş görmediği söz, fiil ve davranışlardan) yüz çeviren (Mü'minûn, 23/3), ırzlarını koruyan (zina etmeyen) (Mü'minûn, 23/5), nefsini cimrilikten arındıran (Haşr, 59/9), Allah yolunda savaşan (Tevbe, 9/100), farz, vacip, sünnet ve âdaplarına riâyet ederek ve hiç ara vermeden namazlarını kılan (Mü'minûn, 23/2, 9), zekatını veren (Lokman, 31/4-5; Tevbe, 9/71-72), emanetlere ve ahitlere (Allah'a ve insanlara verdiği sözlere, sözleşmelere) uyan (Mü'minûn, 23/8), Allah taraftarı olan (Mücadele, 58/22), ve mizanda (amellerin tartıldığı âhiret terazisinde) sevabı ağır gelen (Â'râf, 7/8, 23/102) müminler olarak tanıtılmıştır.

Özet olarak verdiğimiz bu nitelikler bütün olarak değerlendirildiğinde "kurtuluşa erenlerden" olabilmek için îmân edip sâlih ameller işlemek, Allah ve Peygambere itaat etmek, haram ve günahlardan kaçınmak gerektiği ortaya çıkar.