Evet bu konuda bazı kimseler;Farz namaz borcu olan kimse sünnet veya nafile kılamaz,kılmamalıdır.Hatta farz borçlaının kolayca ödenmesi için ,namazların sünnetleri kılınırken ,sünnet yerine kazaya kalmış namaza niyet edilmelidir".Şeklinde tavsiyede bulunulmalıdır.

Bu görüş Şafii ve diğer mezheplerde doğru olabilir.Onlara saygı duyarız.Ancak Hanefi mezhebine göre son derece mahzurlu bir görüştür.

İmamı Azam Hz.leri "Farz borcu olan sünnet ve nafile kılabilir,borcu olan namazı kaza eder." buyurmuşlardır.Süleyman Efendi hz.lerinin "Kasaba borcu olan kişi ,hiç et yemeyecek mi" ifadesi bu mevzuya ne güzel ışık tutmuştur.

"kaza namazlarıyla meşgul olmak,nafile namazlarla meşgul olmaktan daha mühimdir.fakat beş vakit namaza bağlı olan sünnetler,müekked olsun veya gayri müekked olsun bundan müstesnadır(ayrıcalıklıdır)Yani bu sünnetleri terk ederek kazaya niyet edilmesi uygun olmaz.Aksine bu sünnetlere riayet etmek daha uygundur.

Hatta kuşluk,teheccüd,tesbih namazlar ve Haklarında hadisi şerif olan mübarek gecelere ait namazlarda böyledir.Bu namazlara nafile olarak niyet etmek evladır.çünkü bu namazlar ,(sünnetler,nafileler)Farz namazları tamamlar.Hadisi Şerifte haber verildiği gibi mizanda kulun namazları noksan çıkarsa Cenabı HAk (lutfuyla keremiyle)
"Bu Kulumun nafile namazları var mıbakın.Eğer varsa getirin onları tamamlayın."Zekatında noksanlık çıktığı zaman "Bu kulumun nafile olarak sadakasına,hayır ve hasenatına bakın.Eğer varsa zekat borcunu onunla tamamlayın".buyurur.

Ayrıca sünnetin kazası olmadığı için vaktinde kılınmazsa bir daha telafi imkanı yoktur.Kazaya kalmış amaz için ise belli bir vakit olmadığından kerahat vakitleri hariç her zaman kılınabilir.Nafile ve sünnetlere gösterilen bu ihtimam ,farzların değerine asla gölge düşürmez.

Farzlar terk edilirse veya ihmal edilirse nafilelerin hiç bir değeri kalmaz.Ancak farzları ihmal etmemek ile beraber nafile ve sünnetleri de eda etmek en doğru yoldur.

Kaza namazı olan bir müslümanın nfile namaz kılamayacağına hükmetmek ayrıca sünnet müessesini ihmale sebep olan bir görüştür.Böyle bir tatbikatın yaygınlaşması zamanla sünnetlerin unutulmasına veya hafife alınmasına sebep olacak kadar vahim bir hata olur.İnsanlara borcu olan bir kimsenin açlıktan kıvrana bir fakire yardım etmesine dini hiç bir engel yoktur.Bunun gibi kaza borcu bulunan bir şahsında nafile namaz kılmasına bir mani yoktur.

Evet farz namazları kazaya bırakmak günahtır.Bu günehtan kurtulmanın yolu ise daha çok çalışıp namaz borçlarını ödemek ve ayrıca vaktinde kılmadığından dolayı tevbe ve istiğfar etmektir.Yoksa sünneti terk ve ihmal değildir. Sünnetleri yerine getirmek ayrıca peygamberimizin şefaatına sebep olur.

Binaenaleyh şefatı Muhammedinin tecellisine vesile olacaksünnetleri ve nafileleri bırakmak,akla ve fikre uygun değildir.Bunun aksini savunan kimselerin ve kitapların ileri sürdüğü görüşler fıkıh alimlerince muteber değildir.

Hem sünnetleri hem de kaza namazlarını kılacak vakit bulamadıklarını iddia edenlerin iddiası son derece yanlıştır ve insaf ölçüleriyle bağdaşmamaktadır.Boşu boşuna en kıymetli vakitlerini zayi edenler bilmem böyle bir iddiaya nasıl cüret edebilirler.(Büyük islam ilmihali madde 289-299.Fetevatı hindiye s.132.İbni abidin c.1.sh.688)