NASIL MÜSLÜMAN OLUNUR?

İslama nasıl girilir?Müslüman olmanın şartları nelerdir?Nasıl Müslüman olunur?Müslüman olmak için ne yapılmalıdır?
Akıl sahibi olan kimselerin kendi özgür iradesi ve isteği doğrultusunda kavuştuğu ilahi nizama din denir.Yüce yaradan ta haz. ademden bu yana peygamberleri ve kitapları vasıtasıyla dinlerini biz kullarına bildirmiş olup,bu ilahi dinlere ilahi dinler denir.Ancak asırlar boyu bütün ilahi dinler tahrip olup bozulduğu için Allahü Teala hazretleri Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.)vasıtasıyla en son ve hakiki din olarak bugünkü islam dinini bildirmiştir.İslam dinine inanan kimseye müslüman denir.
İslam, Allah'ın iradesine teslim olarak O'un terbiyesi altına girmeyi kabul etmek demektir, Taa ilk insan yaratıldığında bu yana bu ilahi terbiyeyi kabul edenler, olgunlukların doruklarına ulaşmışlardır. Böylece ebedi bir mutluluğun sahipleri olmuşlardır. Kabul etmeyip kendi nefislerinin süfli arzularına uymayı tercih edenler ise dünya ve ahıret sıkıntılarından kurtulamamışlardır. Kendileri sıkıntı çektikleri gibi etraflarındaki diğer insanlara da sürekli sıkıntı vermişlerdir.



İslam'a girmek yani Müslüman olmak için, kuşkusuz, önce madde ve mânâ alemlerini yaratan, yarattığı her şey üzerinde tam bir hüküm ve tasarruf sahibi olan, yarattıklarının her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak onları varlıkta tutan, eşi, benzeri, ortağı, yardımcısı olmayan, yarattıklarına her zaman rahmet ve adaletle muamele eden, her türlü eksikliklerden uzak, sonsuz güç ve kudret sahibi tek bir yaratıcıya, yani Allahü tealaya inanmak gerekir.

Ayrıca, O'nun, insanları ilahi terbiyeden geçirerek dünya ve ahıret mutluluklarına kavuşmalarını sağlamak için gönderdiği bütün peygamberlere (Muhammed aleyhisselam da dahil) ve onların bizlere bildirdiklerine de inanmak gerekir.

Bu peygemberler zincirinin sol halkası Muhammed aleyhisselamdır. Muhammed aleyhisselam, kendisine vahyedilen en son kitapla, hem önceki zamanlarda ortaya çıkan gerçek dışı yorumları düzeltmiş, ve hem de bütün zamanlar boyunca geçerliğini koruyacak ve ebediyete kadar insanları olgunluğa eriştirecek hükümleri insanlara bildirmiştir.

Bu şekilde inanan ve bu inancını "Eşhedü en lailahe illallah, ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu" yani "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın O'nun kulu ve resulü olduğuna tanıklık ederim" diye sözle ifade eden herkes müslüman olur. Sözle ifade etmesi, İslam hukuku ve Muamelat açısındandır. Yoksa esas olan kalbdeki imandır.


Son peygamber olan Muhammmed aleyhisselamla birlikte, İsa, Musa, İbrahim, Nuh aleyhisselama ve diğer bütün peygamberlere ve onların bildirdiklerine de inanmak gerekir. Hepsi Allah'ın en seçkin kullarıdır. Hepsi de insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilmişlerdir. Hepsine de saygı ve minnet duymak lazımdır. Bizim gibi birer insan olan peygamberlere ilahlık atfetmek çok yanlıştır; Allah indinde asla kabul görmeyecek bir şeydir.

"Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur." (Kur'an, Nisa, 48)

"Allah çocuk edindi, dediler; haşa; O müstağnidir; göklerde ve yerde olanlara sahiptir. Elinizde, onun çocuk edindiğine dair bir delil yoktur, bilmediğiniz şeyi Allah'a karşı nasıl söylüyorsunuz?" (Kur'an, Yunus, 68)

"De ki O Allah tektir. Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır. Doğurmadı ve doğrulmadı. Ve hiç bir şey O'na denk olmadı." (Kur'an, İhlas, 1-4)

İslam'ın temeli, tevhit inancıdır

Yaratıcının tek olduğu hususunda asla mütereddit olmamak gerekir.

"Allah çocuk edinmemiştir; O'nun yanında hiçbir tanrı yoktur, olsaydı, her tanrı kendi yarattığı ile beraber gider ve birbirinden üstün olmağa çalışırlardı. Allah onların vasıflandırdıklarından münezzehtir." (Kur'an, Muminun, 91)

Islam'ın temeli, tevhid inancıdır ki bu inanç "Lailahe illallah" sözünde ifadesini bulur.

Müslüman olmak çok kolaydır. Bunun için herhangi bir merciye başvurmak, ya da herhangi bir dini tören yapmak gerekmez. Herhangi özel bir zaman ve özel bir mekan da gerekmez. Evrenin her noktası, İslama girmek, İslamı yaşamak ve Allah'a ibadet ve taat yapmak için uygundur. Yeterki temiz olsun.

Çevre, beden ve kalb temizliği, İslamın temelidir. İmandan sonra ilahi terbiyenin ilk basamağı, temizliktir. (Temizlik imandandır. Hadis) Onun için bir kişi, Allah'a inanıp kelime-i şehadeti söyleyerek O'nun terbiyesi altına girmeyi kabul ettikten sonra ilk yapacağı iş bir boy abdesti alarak temizlenmek olmalıdır.

İşin özü Allah'ın iradesine teslimiyet olduğundan her işine besmele çekerek O'nun adı ile başlamalı, kalben de her işi O'nun rızası için yapmaya niyetlenmelidir.


# Önce doğru bir imanın esaslarını öğrenmelidir

Değerli Kardeşim,

Kelime-i şehadeti söyleyerek Müslüman olduktan sonra kişi, önce doğru bir İslam inancının esaslarını öğrenmelidir. Başından bu yana belirtiğimiz gibi, İslam'ın temeli tevhid inancı ve doğru bir imandır. İslam'ı, çevremizde bulunan herhangi bir müslümana sorarak öğrenmeye çalışmamalıdır. İslam'ı ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarından öğrenmelidir. Doğru iman, Ehl-i Sünnet bilginlerinin kitaplarında bildirdikleri imandır. İmanımızı bu nakli bilgilere göre düzeltmelidir

Sonra dinin yasak ve buyruklarını yerine getirmeye çalışmalıdır

Daha sonra, Allahü tealanın yasaklarını ve buyruklarını öğrenerek bunları elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmalıdır. Ben, bu yasak ve buyrukları, "Ebedi Mutluluğun Altın Kuralları" adlı sonraki yazımda özet olarak vermiş bulunuyorum. Bunların ayrıntılarını, fıkıh kitaplarından öğrenmelidir. Bu kuralları öğrenme ve uygulama gayretinde insan ne kadar samimi olursa, dünyadaki olgunluğunu ve mükemmeliyetini o kadar kısa sürede tamamlar. Çevresinde herkes tarafından sevilen, sayılan, doğru sözlü, sağlam karakterli, herkesin kendisine güvendiği, efendi ve edep sahibi örnek bir insan olur.

İmanında samimi olan insan, sözlerinde, işlerinde, sevgi ve dostluklarında da samimi olur. İnsan imanında ve işlerinde samimi olur ve bildikleriyle elinden geldiği ölçüde Allah'a kulluk görevlerini yapmaya çalışırsa, Allahü teala ona diğer bilmediklerini öğretir. Bilmediklerini öğretir demek, bunları öğrenmesi için gerekli sebepleri yaratır demektir.


İslamiyet ağaç gibidir. Kökü imandır, gövdesi ameller, ibadetlerdir. Ağaçtan maksat, meyvedir. Ağacın meyvesi de tasavvuftur, sevgidir, ihlâstır. Ağaçsız meyve olmaz, havadan kiraz toplanmaz. Meyveyi yemek için, ağaç lazım. Ağaçtan maksat meyve; ama ağaç olmazsa meyve de olmaz.

Ağacı oluşturan kökü iman yani inanç ve itikattır.İmannın temeli de 6 şey üzerinekurulmuşturki,
1-Allahın varlığına ve birliğine iman
2-Meleklerin varlığına iman,
3-Allahın Peygamberlerine gönderdiği kitapların hepsine iman,
4-Allahın elçi olarak göndediği Peygamberlerine iman
5-Ahiret gününe ,yani öldükten sonra dirileceğine ve cennet ve cehennemin hak olduğuna iman,
6-kadere;İnsanın başına gelecek şeylerin iyi olsun kötü olsun Allahtan olduğuna inanmaktır.Esasen bu altı şartı kabul eden ve inanan kimse iman etmiş kabul edilir.