Kurbanı Şoklayarak Kesmek Caiz midir?

Şoklama usulü ile urban kesmenin hükmü nedir?Şok verilerek kesilen kurban geçerli olur mu? Bu kurbanın eti yenilir mi?
Kurbanın şoklanarak kesilmesi husunda iki soru vardır:

1. Şoklanarak kesilen bu hayvanın, mutlak olarak etinin yenilmesinin caiz olup olmadığı…

2. Kurban olarak kabul edilip edilmemesi…

Bir defa uzmanların verdiği bilgiye göre, kafasına pimi yiyen hayvan, 1,5-2 dakika içinde veya biraz daha fazla bir zaman zarfında ölebilir. Yani artık hayvan bir çeşit “bitkisel” hayata girmiştir. Kısa süre zarfında kesilmeyecek olursa ölür, zira hayata geri dönüşü yoktur, şayet dönebilirse de sağlıklı olması imkânsızdır. Çünkü verilen şok, hayvanın, yukarıda kurban olmasına mâni olarak saydığımız uzuvlardan herhangi birini bile değil, en önemli hayatî organı olan beynine tesir ediyor.

Bu durumdaki bir hayvan, eğer ölmezden önce kesilemezse dinen murdar olur, eti de yenmez. Ancak şoklanan hayvan hemen kesilmiş, ölüm de bu kesimle gerçekleşmişse, bununun eti yenilebilir. Ölüm kesimle gerçekleşmiş, şart yerine gelmiş kabul edilir. Bununla birlikte ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim adamlarımızdan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun, kendisiyle yapılan bir röportajda şunları söylediğine şahit olmaktayız:

“Fesalli li-rabbike ve’nhar’, yani ‘Rabbin için namaz kıl, kurban kes’ deniliyor. ‘Kurbanı kesin’; ama dikkat edin, elektrikli şok vermeyin. Elektrik şokuyla olmaz. Elektrik şoku damarların geçirgenlik seviyesini (permeabilite) yükselterek, kanda dolaşan idrarın ete geçmesine sebep olur.”

Bu konuda bu görüşlerin de gözardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Elektrik şoku ile bayıltılan hayvanın kurban olarak kabul görüp görmediğine gelince… Bu hususta da hemen karar vermezden önce meseleyi iyi düşünmek, etraflıca ele almak gerektiğine inanıyoruz.

O bakımdan şimdi gelin, bu bilgiler ışığında sâkin kafayla, hayvanın sadece murdar olmadan kesilip etinin yenilebilir olması üzerinde değil de, kurban olup olamayacağı hususunu iyi bir düşünelim…

Ayağı sakat, boynuzu kökünden koparılmış veya bir gözü çıkarılmış hayvan, bu kusurlarından dolayı kesilmeye ehliyetli kabul edilmezken, nasıl oluyor da beyni sakatlanıp meflüç hâle gelmiş, yerinden kalkamayan ve belli bir süre sonra ölmesi ya sakat kalması muhtemel bir hayvan sağlam kabul edilerek kurban olmasına cevaz verilebiliyor? Halbuki bu iş, tekrar uyanmak üzere bir bayıltma veya uyutma ameliyesi olmaktan öte, bir nevi hayvanı ölüm ya da felçli bir hayat yolculuğuna uğurlayıştır!

Sonuçta, veteriner ve uzmanların bu alanda daha çok çalışması gerektiğini… Kurbanların kesilmesinde titiz ve dikkatli davranarak, bilinen usûllerin takip edilmesinde isâbet ve fayda olduğunu düşünüyoruz. O usûlü de Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) şöyle tarif ve tavzih ediyorlar:

“Hakikaten Allah, her şeyi güzel ve uygun bir şekilde yapmanızı üzerinize farz kılmıştır. Şu halde birisini öldürdüğünüz zaman bile öldürmeyi güzel yapın (işkence etmeyin, uzatmayın) ve bir hayvanı kestiğiniz zaman da güzel ve uygun bir şekilde kesiniz. Herhangi biriniz bir hayvanı kesmek istediğinde önce bıçağını bilesin ve hayvanı çabuk keserek ona eziyet etmesin. ” (6)

Hâsılı gücü yeten her Müslüman, ceddimiz Hz. İbrâhim’in (a.s.) sünnetine uyup, Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) târif ettiği bu usûlle kurbanını kesmelidir. (alıntı)

(6) Müslim, Sahih, Sayd, 11