Namazda Okunan Zammı Sureler hakkında Bilgi Edinmek İstiyorum

Yaptığım araştırmalarda namaza durulduğunda hep zammı surelerden biri diye geçiyor.ben bu sıralamayı tam olarak nasıl olması gerektiğini sıralanmış bir şekilde tablo olarak görmek ve o şekilde ezberlemek istiyorum.yani namaz kılarken zammı surelerin sıralamasını istiyorum.
Namazda okunan zammı sure (kısa namaz sureleri)sıralaması Kur'anı Kerimde geçtiği sıra üzeredir.Zammı sure okunuşu bu sıra üzerine olmalıdır.Eğer sıraya göre okunmayacak atlanılacak ise arada en az iki sure atlamak şartı ile atlanabilir Tek sure atlamak mekruhtur.Örneğin 1.rekatte fil suresini okuyup 2.rekatte maun suresini okumak mekruhtur.Doğru olan maun suresini de atlayıp kevser suresi okunmalıdır.

Zammı sureler Kuranı Kerimdeki sırasına göre şöyledir:

2-Fil suresi (elemtera)
3-Kureyş suresi(liilafi kurayş),
4-Mauun suresi (Eraeytellezi)
5-Kevser suresi (inna a'tayna)
6-Kafirun suresi (kul Ya eyyühel Kafiruun)
7-Nasr suresi İza cae-nasrullahi)
8-Leheb suresi (tebbet yeda )
9-İhlas suresi (kul hüvallahü ehad)
10-Felak suresi (kul euuzü birabbil-felak)
11-Nas suresi (kul euuzü birabbinnnas)
Fîl Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ ٱلْفِيلِ ﴿﴾ اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِى تَضْلِيلٍ ﴿﴾ وَاَرْسَلَ عَلَيهِم طَيْرًا اَباَبِيلَ ﴿﴾ تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ ﴿﴾ فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَاْكُولٍ ﴿﴾

"Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahıym

Elemtera keyfe feale rabbüke bi eshaabil fiyl
Elem yec'al keydehüm fii tadliyl
Ve ersele aley him tayran ebâabiyl
Termiyhim bi hıcâaratim min sicciyl
Fecealehüm Ke asfim me'küül"

Meali:

"(Habîbim) Rabbinin fil sahiplerine nasıl (muâmele) ettiğini görmedin mi? O, bunların plânlarını boşa çıkarmadı mı? O, bunların üzerine sürü sürü kuş(lar) gönderdi ki, bunlar onlara pişkin tuğladan (yapılmış) taş(lar) atıyor(lar)dı. Derken (Allâh) onları yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi."

Kureyş Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
ِلاِيلاَفِ قُرَيْشٍ ﴿﴾ اِيلاَفِهِمْ رِحْلَةَ ٱلشِّتَآءِ وَٱلصَّيْفِ ﴿﴾ فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا ٱلْبَيْتِ ﴿﴾ ٱَلَّذِى اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Li iylâafi kurayşin iylâafihim rihleteş şitâaaai vessayyf
Fel ya'büdüü rabbehâazel beytillezii et 'amehüm min cuuıv ve âamene hüm min havvf"

Meali:

"(Bari) Kureyş emn ü selâmete, kış ve yaz kendilerini seyrü seferde esenliğe (ve garantiye) kavuşturduğundan dolayı, şu beytin (Kâbe'nin) Rabbine ibâdet etsinler onlar. (O Rab ki,) onları açlıktan (kurtarıp) doyuran, kendilerine korkudan eminlik verendir o."

Mâûn Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اَرَاَيْتَ ٱلَّذِى يُكَزِّبُ بِٱلدِّينِ ﴿﴾ فَذٰلِكَ ٱلَّذِى يَدُعُّ ٱلْيَتِيمَ ﴿﴾ وَلاَ يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ ٱلْمِسْكِينِ ﴿﴾ فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ ﴿﴾ ٱَلَّذِينَ هُمْ عَنْ صَلاَتِهِمْ سَاهُونَ ﴿﴾ ٱَلَّذِينَ هُمْ يُرَآؤُنَ ﴿﴾ وَيَمْنَعُونَ ٱلْمَاعُونَ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Eraeytellezii yükezzibü biddiyn.
Fezâalikellezii yedü'ul yetiym
Velâa yehuddu alâa ta'aamil miskiyn
Feveylül lil musalliyn
Elleziyne hüm an salâatihim sâahüün
Elleziyne hüm yüraaa üüne ve yemneuunel mâauun"

Meali:

"Dini yalan sayanı gördün mü? İşte yetimi unf ü şiddetle iten, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. Fakat veyl! Namaz kılanların vay hâline ki, onlar namazlarından gaafildirler, onlar riyakârların tâ kendileridir. Zekâtı da men'ederler onlar."

Kevser Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اِنَّا اَعْطَيْنَاكَ ٱلْكَوْثَرَ ﴿﴾ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَٱنْحَرْ ﴿﴾ اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ ٱْلاَبْتَرُ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

İnnâa e'taynâakel kevser
Fesalli li rabbike ven har
İnne şâa nieke hüvel ebter"

Meali:

"(Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik. O halde Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Sana buğz eden (yok mu? İşte asıl) zürriyetsiz olan şüphesiz ki odur."

Kâfirûn Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلْ يَا اَيُّهَا ٱلْكَافِرُونَ ﴿﴾ لاَ اَعْبُدُ ماَ تَعْبُدُونَ ﴿﴾ وَلاَ اَنْتُمْ عَابِدُونَ ماَ اَعْبُدُ ﴿﴾ وَلاَ اَنَا عَابِدٌ ماَ عَبَدْتُمْ ﴿﴾ وَلاَ اَنْتُمْ عَابِدُونَ ماَ اَعْبُدُ ﴿﴾ لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِىَ دِينِ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Kul yâa eyyühel kâafiruun
Lâa e'büdü mâa te'büdüün
Velâa entüm aabidüüne mâa a'büd
Velâa ene aabidüm mâa abedtüm
Velâa entüm aabidüüne mâa e'büd
Leküm diynüküm veliye diyn"

Meali:

"(Habîbim şöyle) de: Ey kâfirler, ben, sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. Benim (kendisine) ibâdet (de devam) edeceğime de siz kulluk ediciler değilsiniz. Ben (zâten) sizin taptıklarınıza (hiçbir zaman) tapmış değilim. Siz de benim kulluk etmekte olduğuma (hiçbir vakit) kulluk ediciler değilsiniz. Sizin inandıklarınız size, benim dinim bana."

Nasr Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اِذَا جَآءَ نَسْرُ ٱللهِ وَٱلْفَتْحُ ﴿﴾ وَرَاَيْتَ ٱلنَّاسَ يَدْخُلُونَ فِى دِينِ ٱللهِ اَفْوَاجًا ﴿﴾ فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَٱسْتَغْفِرْهُ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

İzâa câaaae nasrullaahi vel fethu
Ve raeytennâase yedhu-lüüne fii diynillâahi efvâacâa
Fesebbih bihamdi rabbike vesteğfirhü
innehüü kâane tevvâabâa"

Meali:

"Allâhın nusreti ve fetih gelince, sen de insanların cemaat cemaat Allâh'ın dinine girdiklerini görünce hemen Rabbini hamd ile tesbih (ve tenzîh) et. Onun yarlığamasını iste. Şüphesiz ki o, tevbeleri çok kabul edendir."

Leheb Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
تَبَّتْ يَدَا اَبِى لَهَبٍ وَتَبَّ ﴿﴾ ماَ اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَماَ كَسَبَ ﴿﴾ سَيَصْلٰى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ ﴿﴾ وَٱمْرَاَتُهُ حَمَّالَةَ ٱلْحَطَبِ ﴿﴾ فِى جِيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Tebbet yedâaa ebiylehebivve tebbe
Mâa ağnâa anhü mâalü-hüü ve mâa keseb
Se yaslâa nâaran zâate leheb
Vemraetühüü hammâaletel hatab
Fii ciydihâa hablüm mim mesed"

Meali:

"Ebû Leheb'in iki eli kurusun. Kendisi de kurudu (helâk oldu ya). Ona ne malı, ne kazandığı fayda verdi. Alevli bir ateşe girecek o. Karısı da (hem) odun hammalı olarak. (Karısının) boynunda bükülmüş bir ip olduğu halde."

İhlâs Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلْ هُوَ ٱللهُ اَحَدٌ ﴿﴾ ٱَللهُ ٱلصَّمَدُ ﴿﴾ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ﴿﴾ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Kul hüvellâahü ehad
Allâahüs samed
Lem yelid ve lem yüüled
Velem yeküllehüü küfüven ehad"

Meali:

"De ki: O Allâh, birdir. Allâh Samed'dir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiçbir şey ona eş veya denk değildir."

Felak Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ ٱلْفَلَقِ ﴿﴾ مِنْ شَرِّ ماَ خَلَقَ ﴿﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَ ﴿﴾ وَمِنْ شَرِّ ٱلنَّفَّاثَاتِ فِى ٱلْعُقَدِ ﴿﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Kul euuzü birabbil felak
Min şerri mâa halak
Ve min şerri ğaasikın izâa vekab
Ve min şerrin neffâasâati fil 'ukad
Ve min şerri haasidin izâa hased"

Meali:

"De ki: Sabahın Rabbine sığınırım, yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden. Ve haset edenin, haset ettiği zaman şerrinden."

Nâs Sûresi

بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ ﴿﴾ مَلِكِ ٱلنَّاسِ ﴿﴾ اِلٰهِ ٱلنَّاسِ ﴿﴾ مِنْ شَرِّ ٱلْوَسْوَاسِ ٱلْخَنَّاسِ ﴿﴾ ٱَلَّذِى يُوَسْوِسُ فِى صُدُورِ ٱلنَّاسِ ﴿﴾ مِنَ ٱلْجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ ﴿﴾

"Bismillâahi'r -rahmâani'r-rahıym

Kul euuzü birabinnâas
Melikinnâas
İlâahinnâas
Min şerril vesvâasil hannâas
Ellezii yüvesvisü fii sudüürinâas
Minel cinneti vennâas"

Meali:

"De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların (yegâne) mâlikine, insanların ma'bûduna, o sinsi şeytanın şerrinden, ki o, insanların göğüslerine daima vesvese verendir. (O şeytan) gerek cinden, gerek insandan (olsun)."