ALLAH YOLUNDA GAYRET

ALLAH YOLUNDA HİZMET ETMENİN VE GAYRET GÖSTERMENİN FAZİLETİ NEDİR?
Allah-ü Zül-Celal, insanoğlunu eşref-i mahlukat olarak yaratmış, ona akıl nimetini bahşetmiş ve Peygamberleri vasıtası ile hak yolu göstermiştir. Bütün peygamberler insanoğluna hakkı öğretmek ve onu dünya ve ahirette saadet ve selamete kavuşturmak vazifesi ile gönderilmişler ve bu uğurda pek çetin meşakkatlere sabır göstererek bu vazifelerini yerine getirmişlerdir. Hatemü’l-Enbiyâ olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Allah yolunda hiç kimsenin karşılaşmadığı sıkıntılarla karşılaşmış, pek çok eziyetler çekmiştir. Sahabe-i Kiram Hazeratı, gerek Hz. Peygamber zamanında gerek Hulefâ-i Râşidîn döneminde Allah yolunda pek büyük hizmetler yapmışlardır. Daha sonra gelen İslam büyükleri ve müslimanlar da insanlığın İslamiyet’le şereflenmesi ve kurtuluşu için çok büyük gayretler göstermişler; bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak milyonlarca insanın hidayetine vesile olmuşlardır.
Allah yolunda yapılan bu hizmetlerin Allah ve Resulü indindeki kıymeti çok büyüktür. Cenab-ı Hak bir çok ayet-i kerimede Allah yolunda gayret edilmesini ve bu uğurda sebat gösterilmesini tavsiye buyurmuş; bunun karşılığında da hem dünyada hem de ahirette bir çok nimetler va’detmiştir. Nisa Suresi’nin 95. ve 96. ayet-i kerimelerinde mealen şöyle buyuruluyor: “Mü’minlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla, Allah yolunda malları ve canlarıyla hizmet edenler bir olmaz. Allah, malları ve canlarıyla hizmet edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik vaat etmiştir; ama hizmet edenleri çok büyük bir ecirle oturanlardan üstün kılmıştır. O’nun tarafından dereceler, bağışlama ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.”
Yine Saf Sûresi’nin 10 ila 13. ayeti kerimelerinde “Ey iman edenler! Sizi elim bir azaptan kurtaracak olan ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve Rasülüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda hizmet edersiniz. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde Allah, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere yerleştirir. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan büyük bir yardım ve yakın bir fetih. Mü’minleri bunlarla müjdele” buyurulmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir çok hadis-i şerifleriyle Allah yolunda hizmetin faziletlerini ve bu hizmeti yapanların kazanacakları dereceleri ifade buyurmuşlardır. Bu hadis-i şeriflerinden birinde şöyle buyuruyorlar:
“Sizden birinizin Allah yolunda çalışıp gayret sarf etmesi, evinde oturup yetmiş sene namaz kılmasından daha faziletlidir. Allah’ın sizi bağışlamasını ve cennete koymasını istemez misiniz?
O halde Allah yolunda hizmet ediniz. Kim devenin sağılacağı bir vakit kadar Allah yolunda hizmet ederse, cennet ona vacip olur.”
Ebû Hureyre (r.a.) Hazretlerinin rivayet ettiği başka bir hadis-i şerifte ise: “Allah yolunda isabet eden toz ve cehennem ateşi, bir mü’minin üzerinde, bir araya gelmez.” buyurulmaktadır.
Yine “Allah katında hiçbir şey, şu iki damla ve iki izden daha sevimli değildir. O iki damla, Allah korkusuyla akıtılan gözyaşı damlası ve Allah yolunda akıtılan kan damlasıdır. İki iz ise, Allah yolunda alınan yara izi ile Allah’ın (emrettiği farzlardan birini yerine getirmekten kalan) kulluk izidir.” mealindeki hadis-i şerif de bu hususu ifade etmektedir.