Hz.İbrahim (A.S) Nerde Doğdu?

İbrahim Peygamber nerde doğdu ve nerede vefat etti.İbrahim Aleyhisselamın doğum yeri neresidir?

Hz. İbrahim Mezopotamya’da, Keldaniler’in Ur şehrinde doğmuş; eşi Saray (Sara), babası Azer ve diğer akrabalarıyla birlikte buradan Harran’a gitmiş; babası burada ölmüş, kendisi de eşi Sare ve kardeşinin oğlu Lut ile birlikte Filistin’deki Ken’an diyarına göçmüştür.

Ülkede baş gösteren kıtlık yüzünden eşiyle birlikte Mısır’a gitmiş, orada Hacer kendisine cariye olarak verilmiş, daha sonra tekrar Ken’an diyarına dönmüştür.
Hacer’den Hz. İsmail, Sara’dan da Hz. İshak doğmuştur. Ketura isimli eşinden başka çocukları da olmuştur.
Hz. İshak dünyaya geldikten sonra annesi Sara, Hacer’i ve oğlu Hz. İsmail’i istemez; bunun üzerine Hz. İbrahim Allah’ın emrine uyarak Hacer’le İsmail’i Mekke’nin bulunduğu bölgeye getirir. Kur’an’da bu husus Hz. İbrahim’in ağzından, “Ey Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını, senin kutsal evinin (Kabe) yanında tarıma elverişli olmayan bir vadiye yerleştirdim. Bunu yaptım ki Rabbim, namazı kılsınlar! İnsanların gönüllerini onlara meylettir ve çeşitli ürünlerden onlara rızık ver ki şükretsinler! “Rabbimiz, neslimden bir kısmını senin Beytülharam’ının yanında, ekinsiz (kuru) bir vadiye yerleştirdim.” (İbrahim, 14/37) şeklinde ifade edilir.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim ile ilgili 98 ayet bulunmaktadır. Hz. İbrahim’in Peygamber olduğu ve kendisine suhuf verildiği Kur’an-ı Kerim’de açıkça beyan edilmiştir. “Andolsun, biz Nuh’u ve İbrahim’i Peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerinden birçoğu da fasık kimselerdir.” (Hadid, 57/26)

Allah Hz. İbrahim’i insanlık için bir önder yapmıştır. Bugün bile üç büyük ilahi dinin mensupları Hz. İbrahim’de birleşmekte, her biri onu önder kabul etmektedirler. “Ben seni insanlara önder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti.” (Bakara, 2/124)

Yeryüzünün ilk ibadet evi olan Ka’be Hz. İbrahim tarafından yeniden inşa edilmiştir. “Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kabe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.” (Bakara, 2/127)

Hz. İbrahim ve nesli üstün kılınmış bir nesildir. “Şüphesiz, Allah, Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip alemlere üstün kıldı. Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Al-i İmran, 3/33-34)

Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’in vefatıyla ilgili bilgi yoktur. Kısas-ı enbiya kitaplarında onun 195 veya 200 yaşında öldüğü, Ken’an’da eşi Sara’nın yanına defnedildiği ifade edilir. (Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, III, 322))